Beşşar Esad yoğun bakımda
Yaklaşık on gün önce göz şikayeti ile hastaneye başvuran Beşşar Esad’in beynindeki bir komplikasyon nedeniyle yoğun bakıma alındığı ve durumunun ciddiyetini koruduğu ifade ediliyor.
Yaklaşık 10 gün önce göz şikayeti ile hastaneye başvuran Beşşar Esad’ın hala hastanede yattığı ve sorunun beynindeki bir sıkıntıdan olduğu ifade edildi.
Son birkaç gündür durumunun ciddileştiğini ve yoğun bakıma alındığını belirten yerel kaynaklar aynı zamanda bir suikast girişiminin de olmadığını ifade etti.
El Cezire muhabiri Faysal Kasım yaklaşık 1 saat önce Twitter hesabından Beşşar Esad’in felç geçirdiğini ve vücudunun %70’nin iptal olduğunu ancak şuurunun açık olduğunu yazdı.
Ayrıca süreç içinde Şam’da yoğun şekilde Rus askeri polisinin varlığı ve bazı rejim unsurlarının gerilimine Mahir Esad yanlısı gösteriler de eklendi.
Sosyal medyada ise Esed’in öldüğüne dair söylentiler her geçen dakika artarak büyüyor
BEŞAR ESAD KİMDİR?
11 Eylül 1965 yılı doğumlu Beşşar Esed, Suriye rejimi devlet başkanıdır. Baas Partisi’nin genel başkanı ve bir önceki başkan Hafız Esad’ın oğludur.
Hafız Esad ölünce, boşalan başkanlık koltuğuna çok kısa bir süre vekaleten Abdülhalim Haddam oturdu.
Şam Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1988 yılında mezun olan Esed, “göz hastalıkları” alanında çalışmalarını sürdürdü ve 1992 yılında İngiltere’ye gitti.
1994’de ise kardeşinin trafik kazasında vefat etmesi sonucu tekrar Suriye’ye döndü. Babası Hafız Esad’ın halefi olması için eğitildi.
Suriye ordusuna giren Esed; babasının ölümüyle birlikte yerine geçen geçici Cumhurbaşkanı Abdulhalim Haddam tarafından 11 Haziran 2006’da silahlı kuvvetlerin başına geçirildi.
Suriye-Lübnan ilişkilerinin gerginleştiği 1995 yılında Lübnan dosyasını ele alan Beşşar Esad, 1998’de Emil Lahud’un Lübnan Cumhurbaşkanı olması konusunda gayret gösterdi.
Babasının ölümünden sonra parlamentonun toplanarak cumhurbaşkanlığı için gerekli olan 40 yaş sınırını, 34 yaş sınırıyla değiştirmesi üzerine Suriye Cumhurbaşkanı oldu.
Suriye-İsrail ilişkileri konusunda başkanlığı ele almasından itibaren; uluslararası konferanslarda yaptığı İsrail ve ABD aleyhtarı konuşmalarıyla dikkat çekti.
11 Eylül olayları sonrası ABD-Suriye ilişkileri git gide gerginleşti, ve ABD, Suriye’yi “teröre destek vermek”le suçladı. İki ülke arasındaki ilişkiler Lübnan Cumhurbaşkanı Refik Hariri’nin öldürülmesi sonrası çıkmaza girdi.
BM Güvenlik Konseyi’nin 1559 sayılı kararıyla Suriye askerleri Lübnan’dan çıktı.
Suriye İç Savaşı
Suriye’de gösteriler 15 Mart 2011’de başlamış ve Nisan 2011 tarihinde ülke çapına yayılmıştır. Gösteriler, Arap Baharı olarak bilinen, Orta Doğu’daki daha geniş bir protest hareketin parçasıdır.
Göstericiler, ailesi 1971 yılından beri iktidarı elinde tutan Beşar Esad’ın istifasını ve 1963 yılından beri ülkeyi idare eden Baas Partisi’nin iktidarı bırakmasını talep etmektedir.
Nisan 2011 tarihinde Suriye Ordusu başkaldırıyı bastırmak için görevlendirilmiş ve askerler ülke genelinde göstericiler üzerine ateş açmıştır. Aylarca süren askeri kuşatmaların ve baskının ardından gösteriler silahlı isyana dönüşmüştür.
Çoğunlukla firari askerler ve sivil gönüllülerden oluşan muhalif güçler, merkezi bir liderlik olmaksızın direnişe geçmişlerdir. Ülke genelindeki hemen her kasaba ve şehirde yaşanan çatışmalar asimetrik savaş niteliğindedir.
2013 yılında Hizbullah, Beşar Esed’e bağlı güçlerin yanında savaşa dahil olmuştur. Beşar Esad yönetimi Rusya ve İran’dan askeri ve parasal destek almaktadır.
Haziran 2013 tarihi itibarıyla Beşar Esad yönetimi ülkenin %30-40’ını ve ülke nüfusunun %60’ını kontrol etmektedir. 2012 sonlarındaki bir BM raporu, iç savaşın Nusayri Şebbiha milisleri ve Sünni muhalifler arasında süregiden “bariz derecede mezhepsel” bir çatışma olduğunu bildirmiş, fakat hem muhalefet, hem de hükümet bunu reddetmiştir.
Birleşmiş Milletler’e göre ölü sayısı Eylül 2013 tarihi itibarıyla 120,000’e ulaşmıştır.
Raporlara göre on binlerce gösterici devlet hapishanelerinde hapsedilmiş, bu göstericiler sistematik işkenceye ve teröre maruz bırakılmıştır. Uluslararası organizasyonlar hem Baas Partisi hükûmetini, hem de muhalefeti insan hakları ihlalleriyle suçlamışlardır.
Birleşmiş Milletler’in ve Uluslararası Af Örgütü’nün hem 2012 yılında, hem de 2013 yılında Suriye’deki soruşturmaları ve saha araştırmaları sonucunda, insan hakları ihlallerinin, işkencelerin ve savaş suçlarının büyük kısmının Baas Partisi hükûmeti tarafından yapıldığı sonucuna ulaşılmıştır. Savaşta kimyasal silahlar birden fazla kez kullanılmış ve bu, uluslararası tepki çekmiştir.
Kaynak: TİMETURK /Super Haber – 30 Ocak 2016